ÇILGINLIK
Son zamanlarda çoğumuzun yaptığı en büyük çılgınlık nedir diye sorsam
Sizlere. Pandemiden dolayı istediğimiz neyi yapabiliyoruz ki; çılgınlık yapalım
dediğinizi duyar gibiyim. Ama yaptığımız ortak bir çılgınlık var. İster adına
tüketim çılgınlığı deyin ister alışveriş çılgınlığı. Can sıkıntısından, online alışveriş
sitelerinde saatlerce dolaşarak ihtiyacınız olmadığı takdirde aldığınız her şeyi
kastediyorum. Evet evet ben bunun adını çılgınlık koyuyorum.
Alışveriş yaparken şuursuzca hareket etmemizden, ihtiyacımız olmadığı halde
sırf indirime düştüğü için aldığımız kırmızı şemsiyeden, mağazanın vitrininde
yazan ‘%70’e varan indirimler’ yazIsına kanıp saatlerimizi geçirdiğimizden, 3 al 2
öde kampanyasına dahil olabilmek için aradığımız 3. üründen, instagramda
yukarı kaydırmalarımızdan, o marketin hangi gündü indirimleri diye
düşündüğümüz vakitlerden, isteklerimizle ihtiyaçlarımızı karıştırdığımız
listelerden bahsediyorum.
Çılgınlar gibi tüketiyoruz ve bunun farkında olmuyoruz. Sohbetlerimizin büyük
bir kısmı aldığımız ürünlerden ibaret. ‘Çarşamba günü Şok’tan bulaşık sepeti
aldım valla çok kullanışlı sen de al’’,Trendyolu’nda Süper Haziran kampanyası
başladı. Instagramda bir influencer var; alışveriş önerilerini çok beğeniyorum, o
telefonun bir üst serisi çıktı, alacağım hemen….
Sohbetlerimizle birbirimize kattıklarımız genellikle tüketim çılgınlıklarımız
oluyor. Maddi gücümüz yetsin ya da yetmesin (ki kredi kartları yetişiyor
imdadımıza) harcıyoruz. İhtiyaçlarımız doğrultusunda hareket etsek, alışveriş
yapmayı hayatımızın odak noktasına koymasak, aldıklarımızla hava atmamayı
öğrenebilsek ne güzel olurdu.
Tüketim çılgınlığını etkileyen faktörlerden en önemlisi tabi ki reklamlar.
Yetişkinler olarak reklamlardan çocuklar kadar etkilenmesek de; televizyonda
maruz kaldığımız abartılı reklamlar; bizi o ürünü satın almamıza sürüklüyor.
Ama özellikle çocuklar reklam dünyasının büyüsüne çok çabuk kapılıyor. O
günlerde 3.5 yaşındaki oğlumla ilaç almak için eczaneye gittim; televizyonda
gördüğü ve kendisine cazip gelen bir balık yağı markasını almam için ısrar etti.
İhtiyacı olmayan bir ürün için eczanede ağlamaya başladı. Eczacı ,ilaç satın
almak için ağlayan bir çocuğu ilk defa gördüğünü söyledi. Evet ben de ilk defa
şahit oluyordum. Demek ki reklamlar amacına ulaşıyor. Çılgınca tüketim her
yaşı etkiliyor.
En son ne zaman ihtiyacınız olmadığı takdirde ürün satın aldınız? Balık yağını
almadım bu arada .Düşünün bakalım. Yoksa siz de mi çılgınlık yapanlardansınız?