Marmara bölgesinde 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen on binlerce kişinin hayatını kaybedip binlerce kişinin kaybolduğu ve yine binlerce kişinin yaralanarak sakat kaldığı , binlerce evin, binaların çöküp yerle bir olduğu o felaketin 23 yılında ölenlere bir kez daha rahmet diliyoruz
Yıllarca ikamet ettiğim bu kez 1 aylığına bulunduğum İstanbul da maalesef bu günü yaşayanlar arasında bulunmuştum .
Çocukluk yıllarında Gaziantep’te bir iki küçük deprem yaşamış daha sonra 1981 yılında Erzurum da yine kaldığım otelde depreme şahit olmuştum evet bunlar deprem idi
Ancak 1999 yılındaki 1 ay kaldığım yerde değil de o geceyi geçirmek için geç saatlerde girdiğim otelde girdikten kısa bir süre yaşananlar inanın deprem değil de farklı bir şey tam bir felaket idi.
Büyük bir gürültü meydana gelmiş, açık olan pencerelerin camların birbirine vurması,büyük sesler çıkarmış sarsıntı ile oluşan arabaların alarmlarının meydana getirdiği o sesler elektriklerin kesilmesi ile her yerin karanlığa dönüşmesi ve halkın şaşkınlığı tam bir felaketti
Sabah gün aydınlığında felaketin büyüklüğü daha çok kendini gösteriyordu ,özellikle Avcılar bölgesinde yıkılan çok katlı binaların enkazının üzerinde ellerinde kazma küreklerle çaresizce bir şeyler yapmaya çalışan birkaç asker ne kadar faydalı olabilirdi.
Çünkü yıkılan binalar onlar değil yüzlerceydi o günlerde o gün yıkılıp yerle bir olan binaların enkazlarının kaldırılması çok da mümkün olmamıştı o enkazların altında kalanların olduğu düşünmek o apartmanlardaki eşyaların olmasını akıllara bile getirmiyordu
İletişim araçlarının çöktüğü, ulaşımın yapılamadığı günlerce parklarda arabalar da kaldığımız İstanbul da o felaket günlerini yaşamak hiç de unutulacak acı günler değil di diyerek ölenlere bir kez daha rahmet diliyorum